Konu: Alperler nasıl kurtulur! Cuma Ocak 16, 2009 5:46 am
Esnaflar harekete geçti maddi-manevi destek amacıyla, ama futbol dünyasından 'çıt' yok. Yazıişleri Müdürümüz Zafer Büyükavcı, büyük ses getiren Alper Tezcan dramının ikinci perdesini aralıyor...
* Bu dramı Türkiye’de okumayan kalmadı, bizi aramayan tek kurum var: Futbol Federasyonu! * Futbolcular Derneği ne iş yapar? Galatasaraylı eski sporcular kimler? Yanıt bekliyoruz... * Bunların yanıtlarını bulduğumuz anda hedefe varacağız; Alper’i değil, Alperler’i kurtaracağız
7Ekim 2008’de “Arda bunu yapma” başlığını atmış; “Sakat sakat oynuyorsun, ‘Adam’ diyorlar... Futbol hayatın biterse bir gün, senesi dolmadan unuturlar. Amatör olma, aptallık yapma” demiştik. Aynı gün, Şinasi Tezcan aradı; hani şu, Galatasaray-Bologna maçında 1 dakika oyunda kalan, ayağı kırılan, futbol hayatı bitme aşamasına gelen ve artık futboldan nefret eden Alper Tezcan’ın babası... “Bizi yazmışsınız Zafer bey. Gelin, konuşalım” dedi. Gittik; 2 Ocak 2009’da, ‘Sahibinden satılık UEFA madalyası’ başlığı altında duyurduk sizlere bu büyük dramı... O günden bu yana suskunuz. Çünkü bekledik. Toplumun göstereceği reaksiyonu görmek istedik.
Türkiye bu dramı okudu Övgü de aldık küfür de! Röportajımız beklenen etkiyi yapmıştı aslında. Çünkü sadece Fanatik gazetesi internet sitesinde (14 Ocak 2008-Saat 15.04 itibariyle) 284 bin 296 ‘tık’ aldı. Sadece diyoruz; çünkü, röportajımız ‘Google’da 131 bin sonuca ulaştı. Neredeyse şu an aktif durumda bulunan tüm internet siteleri kapaktan duyurdu, tüm ulusal gazetelerin sitelerinde de röportaj yer aldı. Star, CNN Türk, Show, NTV ve NTV spor gibi köklü televizyonlar, bize ulaştı. Büyük bir nezaket örneği gösterip haberin amacına ulaşmasına katkıda bulunmak için biraz izin biraz da destek istediler. Hepsine yardımcı olduk, gittiler, Tezcan ailesinin dramını ekrana taşıdılar. Onlarca mail geldi, bir çoğundan teşekkür ve tebrik aldık, küçük bir kesimden ise küfür işittik. Küfür dert değil elbette(!), önemli olan bu dramın onlara da ulaşmasıydı.
Her köşe başında bir Alper ve bir dram görebilirsiniz Ancak... Biz, henüz amacımıza ulaşamadık. Neden mi? Anlatalım... Çetin Engin (esnaf), Bora Balcıoğlu (esnaf), Muhsin Bey (esnaf), Orhan Onat (emlakçı) ve Ayhan Şeremat’la temas kurduk bir şekilde. Çünkü onlar; bu aileye destek olmak istiyordu. Az ya da çok, kazançları elverdiği kadarıyla. Hepsiyle görüştük, ‘istenmeyen’ hiç bir olay yaşansın, istemedik. Bir gün sonra birileri daha çıkacaktır eminim, birileri daha yardım edecektir Tezcan ailesine. O ailenin bireyleri hâlâ yanıbaşlarında birileri olduğunu görecek, üzerlerindeki ‘terk edilmişlik’ hissinden kurtulacak ve hayata daha da sıkı sıkıya sarılacaktır. Tezcan ailesi kurtulacaktır kısacası; fakat, biz amacımıza ulaşamadık yine de... Bizim derdimiz, ne Alper Tezcan ne Tezcan ailesi ne de Galatasaray’dı. Çünkü dönüp bakarsanız çevrenize, her köşe başında bir Alper, her köşe başında bir ‘aile dramı’ göreceksiniz.
İsmail için, Sedat için, Erol için, Alper için... Sinema emekçileri yapayalnız ölür evlerinde, 1 hafta sonra fark edilir yoklukları... Siz evinizde televizyon karşısında kahkahalarla gülerken; o komikliği yapan aktör son nefesini vermiştir yokluk çektiği evinde... Futbol emekçileri sürünür genelde. Çünkü son 15 yılı bir kenara bırakırsanız, hiç biri hiç bir şey kazanmamıştır aslında. Çünkü futbol o dönemlerde sadece ‘kalp’le oynanırdı. Çocukluğunuzda formasını giyip üzerinize, sesiniz kısılana kadar bağırdığınız o adamlar, yaşlandığında hiç bir şeydir artık sizin için... Artık, spor dünyası bir şeyler yapmalı ‘Alperler’ için... ‘Sedat Balkanlı’lar için... ‘İsmail Gökçek’ler için... ‘Erol Togay’lar için... Çünkü onlar yolu spordan geçen herkesle bir gün bir yerde buluştular ve şimdi onları yok saymak bize yakışmaz...
Prof. Futbolcular Derneği! Galatasaraylı eski sporcular
Silivri’nin Gazitepe köyünde yaşayan bir bakkal ulaşabilirken bize; Türkiye Futbol Federasyonu’ndan da bir ‘merhaba, nedir bu durum’ telefonu beklerdik. Aramadılar, sormadılar, futbolun kanayan yarasını anlatan bir büyük drama daha kayıtsız kaldılar. “Galatasaray’ın eski sporcuları 1986’dan beri birbirleriyle dayanışma içinde çalışıyorlar. Çeşitli turnuvalar düzenleyen eski sporcularımız şimdi de uluslararası bir organizasyona hazırlanıyorlar” haberi var, Galatasaray dergisinin 14. sayısında... Nasıl bir dayanışma ki bu! Çünkü Alper, hangi takımın sporcusuydu? Profesyonel Futbolcular Derneği var bu ülkede... Neden kurulmuştur, ne yapar? Hangi sıkıntısını çözmüştür bir futbolcunun, hangi krizde çıkıp sahaya dimdik durmuştur? Sadece Federasyon seçimlerinde oy kullanmak mıdır görevleri! Yaptığım o röportajda Şinasi beyin (Tezcan) bir cümlesi çok etkilemişti aslında beni; “Futbol nankör değil Zafer bey, insanlar nankör...” Bu yazının sonuna kadar sabreden herkesten ricamdır, lütfen dürüstçe yanıtlayın: Sizce?
Anasayfa 
Latest images 
] 
